Namazın Doğru Kılınışı ve Sık Yapılan Hatalar
İman, insanın kalbindeki en büyük servetidir. O imanın en parlak ameli ise namazdır. Namaz, kulun Rabb’ine (c.c.) yönelerek huzur bulduğu, dünya telaşından sıyrılıp ebedî saadetin kapısını araladığı mukaddes bir ibadettir. Ve bu ibadetin ilk adımı, şüphesiz ki abdesttir. Öyleyse bu büyük ibadeti eda ederken hem abdeste hem de namazın edasına azami dikkat göstermeliyiz.
Abdestin Alınışı
” Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi yıkayın; başlarınızı meshedin, ayaklarınızı da topuk kemiklerine kadar (yıkayın). “ (Maide Suresi, 6)
- Abdest alırken niyetle başlarız: “Niyet ettim Allah rızası için abdest almaya.”
- Euzu besmele çekilir. (Euzübillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim)
- Ellerimizi üç defa bileklerimize kadar yıkarız. Bu esnada parmak aralarının kuru kalmamasına da dikkat ederiz.
- Sağ elle, ağzımıza üç defa su veririz. Ağzımızı güzelce çalkalar, dişlerimizi de ovalarız.
- Sağ elimizle, burnumuza üç defa su veririz. Her su verişten sonra, sol elle burnumuzu temizleriz.
- İki avucumuzla, yüzün alındaki saç bitiminden, çene altına kadar olan kısmını güzelce yıkarız.
- Önce sağ kolumuzu, dirsekle birlikte, sol elin yardımı ile kuru bir yer kalmayacak şekilde 3 defa yıkarız.
- Sonra sol kolumuzu dirsekle birlikte, sağ elin yardımı ile kuru bir yer kalmayacak şekilde 3 defa yıkarız.
- Sağ elimizi ıslatarak avcumuzun ve parmaklarımızın içi ile başın dörtte birini mesh ederiz.
- Ellerimizi ıslatarak işaret veya serçe parmaklarımızla, kulaklarımızın içini de mesh ederiz.
Aynı anda baş parmaklarımızla da kulağımızın dışını bir defa mesh ederiz. - Ellerimizi tekrar ıslatmadan, kullanmadığımız, ortadaki üç parmağımızın dışıyla da boynumuzu mesh ederiz.
- Sağ ayağımızı topuğumuzla birlikte üç defa yıkarız. Ayaklarımızı yıkamaya parmak uçlarından başlar ve parmak aralarını iyice temizleriz.
- Sol ayağımızı da aynı şekilde üç defa yıkar, ayaklarımızı yıkamaya parmak uçlarından başlar ve parmak aralarını iyice temizleriz.
- Abdest bitti.
İçindekiler
Namazın Kılınışı
Namazın doğru kılınışı, ibadetin Allah katında kabulü için esastır. Hem beden hem kalp huzuruyla yapılan bir namaz, kulun Rabbine olan bağlılığını en güzel şekilde ifade eder.
Namaza başlamadan önce abdestimiz yoksa abdest alırız. Namaz kılacağımız temiz bir yerde kıbleye dönerek, niyet ederiz. Örnek olarak erkekler için öğle namazının farzının nasıl kılınacağını görelim.
- Euzu Besmele çektikten sonra “Niyet ettim Allah rızası için öğle namazının farzını kılmaya.” denir.
- Niyetten sonra “ALLAH-U EKBER“ diyerek İftitah tekbiri alınır.
- Tekbir alınırken iki elin avuç içleri kıbleye gelecek şekilde kaldırılır. Başparmaklarını kulaklarının altına değdirilir.
- Sağ el sol elin üzerine geçecek şekilde baş ve serçe parmaklarıyla sol elin bileğini kavrayarak
ellerini göbeğin altında bağlanır. - Bu duruşta gözler secde edilecek yere bakar.
- Sübhaneke duası okunur. Euzü besmele çekilir. Fatiha suresi okunur.
- Besmele çekmeden bir sure veya birkaç ayet okunur.
- “ALLAHU EKBER“ diyerek rükuya gidilir.
- Rükuda eller dizlerin üzerine konulur. Diz ve dirsekler düz tutulur. Sırt dik ve yere paraleldir.
- Rükudayken 3 defa “SÜBHANE RABBİYE’L-AZİM“ denir.
- Rükudan kalkarken “SEMİ’ALLAHU LİMEN HAMİDEH“ denir.
- Ayakteyken “RABBENA LEKE’L-HAMD“ denir.
Namazlarda bütün rükular bu şekilde yapılır.
- “ALLAHU EKBER“ diyerek secdeye gidilir.
- Secdeye giderken önce dizlerimizi sonra ellerimizi daha sonrada alın ve burnumuzu yere koyarız. Secdede baş iki elin arasında ve hizasında bulunur. Secdede dirsekler asla yere değmemelidir. Secdede ayaklar kaldırılmaz. Secdede burna bakılır.
- Secdede en az 3 defa “SÜBHANE RABBİYE’L-ALA“ denilir.
- “ALLAH-U EKBER“ diyerek baş secdeden kaldırılır. Ve diz üstü oturulur, oturulurken parmaklar dizlerin hizasına gelecek şekilde, eller bacakların üzerine konulur ve kucağa doğru bakılır.
- Burda “SÜBHANALLAH“ diyecek kadar kısa bir an oturulur. Sol ayağını yere yayarak üzerine oturulur. Ve sağ ayak parmakları kıbleye yönelmiş durumda dik tutulur.
- “ALLAH-U EKBER“ denilerek 2. secdeye gidilir. Ve 3 defa “SÜBHANE RABBİYE’L-ALA“ denilir.
- Secdeden “ALLAH-U EKBER“ denilerek ikinci rekat için ayağa kalkılır. Secdeden kalkarken önce baş, sonra eller, ve daha sonrada elleri dizlerin üzerine koyarak dizler yerden kaldırılır. Böylece 1. rekat tamamlanmış olur.
- 2. rekatta eller 1. rekattaki gibi bağlanarak ayakta durulur. Besmele çekilir. Fatiha suresi okunur.
- Fatihadan sonra 1. rekattaki okumadığımız bir sure veya birkaç ayet okunur.
- “ ALLAH-U EKBER“ denilerek rükuya gidilir. Rükudayken 3 defa “SÜBHANE RABBİYE’L-AZİM“ denilir.
- “SEMİ’ALLAHU LİMEN HAMİDEH“ denilerek rükudan doğrulur.
- “RABBENA LEKE’L-HAMD” denilir. “ALLAH-U EKBER“ denilerek secdeye gidilir.
- Secdede en az üç defa “SÜBHANE RABBİYE’L-ALA“ denilerek,
- Ara oturuş yapılır.
- Ardından yine “ ALLAH-U EKBER“ denilerek ikinci secdeye gidilir. En az üç defa “SÜBHANE RABBİYE’L-ALA“ denilir.
- Sonra“ ALLAH-U EKBER“ denilerek diz üstü oturulur.
- Bu oturuşta sol ayağı sağ tarafa doğru yatırarak üzerinde oturulur. Sağ ayak ise parmakları kıbleye gelecek şekilde bükülerek gergin bir şekilde dik durulur. Eller dizlerin üzerine konulur. El parmakları normal şekilde, hafif ayrık olacak şekilde tutulur. Secdede böyle, dizde de böyle. Secdede bitişik, nizami; dizde rahat, gevşek.
- Bu şekilde oturuken Ettehiyyatu duası okunur.
- “ALLAH-U EKBER“ diyerek 3. rekat için ayağa kalkınır.
- Besmele çekilir. Fatiha suresi okunur.
- Ardından üçüncü rekatta sure okunmadan “ALLAH-U EKBER“ diyerek rükuya gidilir.
- Rükudayken 3 defa “SÜBHANE RABBİYE’L-AZİM“ denilir. “SEMİ’ALLAHU LİMEN HAMİDEH“ denilerek rükudan doğrulur.
- Doğrulunca “RABBENA LEKE’L-HAMD“ denilir. “ALLAH-U EKBER“ denilerek secdeye gidilir.
- Secdede en az üç defa “SÜBHANE RABBİYE’L-ALA“ denilerek ara oturuş yapılır.
- Ardından yeniden “ALLAH-U EKBER“ denilerek, 2. secdeye gidilir. En az 3 defa “SÜBHANE RABBİYE’L-ALA“ denildikten sonra
- “ALLAH-U EKBER“ denilerek 4. rekat için ayağa kalkılır.
- Besmele çekilir. Fatiha suresi okunur.
- Ardından 4. rekatta sure okunmadan “ALLAH-U EKBER“ denilerek rükuya gidilir.
- Rükudayken 3 defa “SÜBHANE RABBİYE’L-AZİM“ denilir. “SEMİ’ALLAHU LİMEN HAMİDEH“ denilerek rükudan doğrulur.
- Doğrulunca “RABBENA LEKE’L-HAMD“ denilir. “ALLAH-U EKBER“ denilerek secdeye gidilir.
- Secdede en az üç defa “SÜBHANE RABBİYE’L-ALA“ denilerek ara oturuş yapılır.
- Ardından yeniden “ALLAH-U EKBER“ denilerek 2. secdeye gidilir.
- En az 3 defa “SÜBHANE RABBİYE’L-ALA” denildikten sonra diz üstü oturulur.
Bu oturuşta aynı ilk oturuş gibidir.
- Bu şekilde otururken önce Ettehiyatu duası okunur, sonra Salli-Barik duaları okunur. Ve en son Rabbene duaları okunur.
- Dualar bitince önce “ESSALAMÜ ALEYKÜM VE RAHMETULLAH“ diyerek sağ tarafa sonra da “ESSALAMÜ ALEYKÜM VE RAHMETULLAH“ diyerek sol tarafa selam verilir. Selam verilirken gözler omuz tarafına bakar.
- Böylece öğle namazının farzı tamamlanmış olur. 4 rekat olan bütün farz namazları aynen bu şekilde kılınır.
Namaza başlama ve onu düzenli kılma konusunda en büyük engellerden biri ertelemedir. “Biraz daha vakit var, önce şu işimi bitireyim” ya da “Kendimi hazır hissettiğimde başlarım” gibi düşünceler, şeytanın en büyük tuzaklarındandır. Oysa namaz, vakti geldiğinde hemen eda edilmesi gereken bir farzdır.
Kılınmayan her namaz, borç olarak kalır ve insanın gönlünde bir yük oluşturur. Bu yüzden, eğer o an kılamıyorsak bile, mutlaka borç (kaza) niyetiyle düşünmeli ve en kısa sürede eda etmeliyiz. Unutulmamalı ki, namazda yapılabilecek en büyük hata, onu hiç kılmamaktır.
Namazda Yapılan 14 Büyük Hata
İnsan, değerli gördüğü şeyleri korur; evine, malına güvenlik önlemleri alır. Peki, en kıymetli hazinesi olan imanı, bunlardan daha mı önemsizdir? Elbette hayır. Öyleyse, imanı korumanın temel taşı olan namazı da aynı titizlikle korumak gerekir. Çünkü namaz, imanın en önemli ameli ve direğidir. Bu nedenle, namazda yapılan hataları bilmek ve bunlardan kaçınmak, imanı muhafaza etmenin de bir yoludur.
Namazda en çok yapılan hataları şu şekilde listeleyebiliriz.
- Namaz esnasında bakışları yukarı kaldırmak.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurur: “Bazı kimselere ne oluyor ki namaz esnasında gözlerini semaya dikiyorlar. Ya bundan vazgeçerler ya da gözlerinin nuru alınır, kör olurlar.” (Buhârî, Ezân 92. Ayrıca bk. Müslim, Salât 117; Ebû Dâvûd, Salât 163; Nesâî, Sehv 9; İbni Mâce, İkâme 67)
- Namazda sağa sola bakmak.
Namazda yapılan hatalardan biri de sağa sola bakmaktır. Âişe(r.a.) validemiz şöyle rivayet eder:
Peygamber Efendimiz’e (aleyhissalâtu vesselâm) namazda sağa sola bakmanın hükmünü sordum.
Bu, kulun namazından bir miktarını şeytanın kapıp aşırmasıdır” buyurdu. (Buhârî, Ezân 93, Bed’ü’l-halk 11. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Salât 161; Tirmizî, Cum’a 59; Nesâî, Sehv 10)
- Namazı aceleye getirip rükû ve secdelere gereken özeni göstermemek.
Namazda yapılan önemli hatalardan biri, ibadeti hızlıca kılıp rükû ve secdelerin hakkını vermemektir. Peygamber Efendimiz (aleyhissalâtu vesselâm) buyurmuştur ki: “İnsanların hırsızlıkta en ileri gideni, kendi namazından çalan kimselerdir.” Birisi sordu: “Ey Allah’ın Resulü, kişi kendi namazından nasıl çalabilir?”
O da şöyle cevap verdi: “Rükûsunu ve secdesini tam yapmaz. İşte bu, namazından çalması demektir.” (Müslim, Salat 206)(Müsned-i Ahmed b. Hanbel, III/70).
- Secdede ayakları kaldırmak ve burnun yere değmemesi.
Peygamber Efendimiz (aleyhissalâtu vesselâm) buyurmuştur: “Secdeyi yedi kemik veya uzuv üzerinde yapmakla emrolundum. Bunlar; alın ve burun (burun bir uzuv sayılır), iki el, iki diz ve iki ayağın kenarlarıdır.
Ayrıca, elbiselerimizi ve saçlarımızı toplamak da bize emredilmiştir.”(Buhârî, Ezan 119)
- Namaz esnasında, eğilmek üzereyken üstümüzü toparlayıp, düzeltmek.
- İmamla yarışır gibi namaz kılmak.
Namazda yapılan yanlışlardan biri de imamdan önde olmaya çalışmaktır. Ebu Hureyre’den rivayetle Peygamber Efendimiz (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurmuştur: “Sizden biriniz, imamdan önce başını (rükû veya secdeden) kaldırdığı zaman, başını Allah Teâlâ’nın merkep başına veya suretini merkep suretine çevirmesinden korkmuyor mu?” (Buhârî, Ezân 53; Müslim, Salât 114-116. Ayrıca bk. Tirmizî, Cum’a 56; Ebû Dâvûd, Salât 75; Nesâî, İmâmet 38; İbni Mâce, İkâme 41)
- Secde sırasında kolları tamamen yere değdirmek ve birleştirmek.
Peygamber Efendimiz (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurmuştur: “Sizden biri secde ederken kollarını, köpeğin pençelerini birleştirdiği gibi birleştirmesin.”
Gerçekten, köpeklerin pençelerinin birleşme şekline dikkat ederseniz, bu durumun namazda uygun olmadığını anlarsınız. (Ebu Davud, h. no: 897) (el-Elbani, a.g.e, 4/49).
- Cemaate yetişmek için koşa koşa camiye gitmek.
Peygamber Efendimiz (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurmuştur: “Kâmet getirildiği zaman namaza koşarak değil, ağırbaşlı bir şekilde yürüyerek geliniz. Yetişebildiğiniz kadarını imamla birlikte kılınız; yetişemediğiniz rekâtları da kendiniz tamamlayınız.” (Buhârî, Ezan 20, 21, Cum`a 18; Müslim, Mesâcid 151-155. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Salât 54; Tirmizî, Salât 127; Nesâî, İmâme 57; İbni Mâce, Mesâcid 14)
- Herkes secde halindeyken imam ve cemaati bekleyip namaza kalkmamak.
Namazda, imam ve cemaat secde halindeyken ayağa kalkmak yerine beklemek doğru değildir. Peygamber Efendimiz (aleyhissalâtu vesselâm) bu konuda şöyle buyurmuştur: “Siz namaza geldiğinizde (cemaatle namaza başlanmış ise), imam (kıyam, rüku, secde, kuud) hangi hal üzere olursa olsun hemen uyun ve yapmakta olduğunu yapın.” (Buhârî, Ezan 51; Müslim, Salât 153)
- Rükûdan sonra tam doğrulmamak.
Peygamber Efendimiz (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurmuştur: “Vücut tam olarak dengelenip sabitleninceye kadar bekleyin, sonra başınızı kaldırın. Ayaklarınız da tamamen doğruluncaya kadar bekleyin.” (Buhârî, Ezan, 757, Müslim, Salât, 397)
- Rükûda tam eğilmemek.
Âişe(r.a.) validemiz şöyle rivayet eder: Peygamber Efendimiz (aleyhissalâtu vesselâm), rükûya vardığında ne başını tamamen kaldırır ne de tamamen eğerdi; ikisi arasında bir ölçüde tutardı. Rükûdan başını kaldırınca iyice doğrulup ayakta sabit durmadan secdeye gitmezdi. Secdeden başını kaldırınca da oturmadan ikinci secdeye başlamazdı. (Müslim, Salât 233; Ebû Dâvud, Salât 863)
- Resim, fotoğraf veya tasvirlerin bulunduğu yerde namaz kılmak.
Âişe(r.a.) validemizin üzerinde tasvirler bulunan bir perdesi vardı ve bunu odanın bir tarafına çekiyordu. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) bunu görünce şöyle buyurdu: “Şu perdeyi önümden kaldır, çünkü üzerindeki tasvirler namaz esnasında sürekli gözüme çarpıyor.” (Buhârî, Salât 373)
- Namaz kılan birinin önünden geçmek.
Peygamber Efendimiz (aleyhissalâtu vesselâm) buyurmuştur ki: “Namaz kılan bir insanın önünden geçen kimse, ne kadar günah aldığını bilse, onun önünden geçmektense kırk zaman orada beklemeyi tercih ederdi.” Buhârî, Salât 101 (510)
- NAMAZDA YAPILAN EN BÜYÜK HATA: O NAMAZI KILMAMAKTIR!
Bütün bu ikazlar bizlere göstermektedir ki namazda azami dikkat ve huşu elzemdir. En büyük hata ise hiç namaz kılmamaktır. Nitekim Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurur:
“Kul ile küfür ve şirk arasındaki fark namazı terk etmektir.” Sahih Müslim, Îmân 134 (82)
Rabbimiz (c.c.) bizleri namazına dikkat eden, abdesti tam, huşu ve huzur içinde kullarından eylesin. Namaz, kalplerimizi temizleyen bir nur, ruhlarımızı yücelten bir miraç olsun.