Hz. Ali’nin(r.a.) doğum tarihi milâdî 600, vefat tarihi ise milâdî 661’dir. Bu tarihler Hicrî takvime göre hesaplandığında aynı Resûlullah(s.a.v.) gibi altmış üç yıl yaşadığı bilinmektedir. Kendisi vefatı sırasında bile haddi aşmayanlardandır.
Annesinin ismi Fâtıma bint Esed (r.a.)’dir. Efendimiz(s.a.v.) onun için “Annemden sonra annem.” demiştir. Çünkü Efendimiz’in(s.a.v.) sekiz yaşından sonra çocukluğu onun evinde geçmiştir. Fâtıma (r.a.) annemiz oğlu Ali’den (r.a.) sonra İslâmla şereflenir ve Medine’de vefat eder. Efendimiz(s.a.v.) vefatında onu kendi gömleği ile kefenler. Zira Fâtıma (r.a.) annemiz Resûlullah(s.a.v.) için bu kadar kıymetlidir. Hz. Ali(r.a.) doğduğunda Fâtıma (r.a.) annemiz onu isim koymak için kucağında Kâbe’ye getirir. Allah Resûlü(s.a.v.) “Ne koyacaksın adını?” diye sorunca “Babamın adı Esed’i koyacağım.” der. Efendimiz(s.a.v.) ise “O Esed olsun ama adı Ali b. Ebû Tâlib(r.a.) olsun.” der ve bu sayede Hz. Ali’nin(r.a.) ismini koyan da Allah Resûlü(s.a.v.) olmuş olur.
Hz. Ali’nin(r.a.) künyesi “toprağın babası” mânâsına gelen Ebû Türâb’dır. Ona bu künye Efendimiz(s.a.v.) tarafından verilmiştir. Babasının adı Ebû Talib b. Abdülmuttalib olarak bilinir ama bu isim aslında onun künyesidir. Babasının asıl isminin “Şeybe” veyahut “İmrân” olduğu rivayet edilmektedir. Ebû Talib, Efendimiz’in(s.a.v.) amcalarından biridir. Yani Hz. Ali(r.a.), Allah Resûlü’nün(s.a.v.) amcasının oğludur ve ileride damadı olacaktır.
Hz. Ali’nin(r.a.) Tâlib, Akîl(r.a.) ve Ca’fer(r.a.) isminde üç erkek; Ümmü Hânî(r.a.) ve Cümâne(r.a.) isminde de iki kız kardeşi vardır. Bunlardan en büyük kardeşi Tâlib dışında diğerleri Müslüman olmuştur.