Hz. Ali’nin (r.a.) Zırhı
Hz. Ali İle Hz. Osman’ın Dostluğu Nasıldı?
Hz. Ali İle Hz. Fâtıma’nın Düğünü Nasıl Oldu?
Efendimiz’in(s.a.v.) kıymetli kızı Fâtıma(r.a.) annemiz büyümüş, talipleri gelmeye başlamış ama Efendimiz(s.a.v.) hepsini uygun bir dille “Şimdi değil” diye geri çevirmiştir. Bir gün ise Allah Resûlü’nün(s.a.v.) kapısına öyle biri gelmiştir ki. Belli ki o gelenin Fâtıma’da(r.a.) gönlü vardır ama Resûlullah’ın(s.a.v.) karşısında dili tutulduğundan bir türlü isteğini dile getirememiştir. Resûlullah’tan(s.a.v.) ise onun tutulan diline karşılık tüm düğümleri çözen bir cümle gelmiştir. “Ya Ali! Biliyorum, kızım Fâtıma için geldin. Sen şimdi git. Ben Fâtıma ile konuşup sana döneyim.” (İbn-i Kesîr, el-Bidâye, III, 379)
Efendimiz’in(s.a.v.) kimseye açmadığı kapı ona aralanmış ve Fâtıma(r.a.) on sekiz, Ali(r.a.) yirmi üç yaşındayken evlilik için niyetler alınmıştır.
Efendimiz(s.a.v.) Hz. Ali’ye(r.a.): “Ya Ali! Fâtıma’ya mehrini nasıl verecek, düğünü nasıl yapacaksın?”diye sorduğunda Hz. Ali ’nin(r.a.) tüm bunlar için elinde bir tek zırhı vardır. Onun için Hz. Ali(r.a.) zırhını satar ve onunla hem mehrini verir hem de düğününü yapar. Allah Resûlü(s.a.v.) ise ona, böylece tâ o zamandan kimseye muhtaç olmamayı öğretir. Bir gün Hz. Osman(r.a.), çarşıda gezerken o zırhı görür. Dostu Ali’nin(r.a.) zırhı olduğunu bildiğinden onu satın alır ve Hz. Ali’ye(r.a.) düğün hediyesi olarak geri verir ve dostluğunu göstermiş olur. (İbn Sa’d, et-Tabakât, VIII/19; Asım Köksal, İslâm Tarihi,