Medine’de Mescid-i Nebevî inşa edilirken Allah Resûlü(s.a.v.), Enes bin Mâlik’i(r.a.) gönderip Mekke’den gelen Muhacirleri ve Medine’deki Ensârın büyüklerini huzuruna çağırır. “muâhât” denilen ensâr-muhacir kardeşliğini ilan edecektir. İbni Sad’ın(r.a.) rivayetine göre Efendimiz(s.a.v.) orada elliye elli, başka rivayetlere göre ise seksen üçe seksen üç kişiyi birbirine kardeş eder. İçlerinden birisi hariç!
Hz. Ali(r.a.) ağlayarak Resûlullah’ın(s.a.v.) huzuruna gelir ve “Ya Resûlullah(s.a.v.)! Kardeşliğe beni mi layık görmedin? Başkasını mı bana layık görmedin? Nedir bu hal?” diye sorar. Efendimiz(s.a.v.) ise ona “Ey Ali! Sen benim dünya ahiret kardeşimsin!” (İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-Gâbe, IV,104.) cevabını verir. Orada dahi Hz. Ali’yi(r.a.) başkasına vermez.