İmanla Başlayan Sorumluluk – Davet Platformu Eğitim Semineri
Hayalhanem ailesi olarak bu kez özel bir eğitim seminerinde Davet Platformu gönüllüleriyle bir araya geldik. Bu buluşmada, imanın bilgi olmaktan çıkıp sorumluluk hâline nasıl dönüştüğü üzerine konuştuk. “Neden inandığımız hâlde uygulayamıyoruz?” sorusu üzerinden başlayan sohbet, irade, tahkikî iman ve Kur’an merkezli hayat konularında derinleşti.
Hayalhanem Davet Platformu Eğitim Semineri Teması: İman, Amel Etmeyi Mecbur Kılar
Seminer boyunca özellikle vurgulanan nokta şuydu: Gerçek iman, iradeyi harekete geçirir. Taklit edilen bir inanç, davranışları değiştirmeye yetmez. İman hakikatleri zihinde kalırsa, davranışa dönüşmez; ama kalbe yerleşirse, insanı dönüştürür.
Konferansta Vurgulanan Başlıklar
İnanç İradeyi Doğrudan Etkiler
Konuşmacı, “Bir şeyi biliyoruz ama neden yapmıyoruz?” sorusuna, inancın iradeyi etkileme gücüyle cevap verdi. Gerçekten inanan bir kalp, o inancın gereğini yaşamak zorunda hisseder.
Hakaik-i İman (İman Hakikatleri)
Seminerde imanın sadece teorik bir bilgi değil, bütün hayatı kuşatan bir hakikat olduğu vurgulandı. Amellerin özü imandır. İman zayıfsa, davranışlar da kalıcı olmaz.
Namazın Neden Kılınması Gerektiğini Bilmemek
Namazla ilgili bilginin eksikliği, şekilden değil manadan kaynaklanır. “İnsan nasıl kılındığını değil, neden kılındığını bilmezse namaza yönelmez” cümlesiyle bu fark ortaya kondu.
Tahkik Mertebelerine Bir İnsan Nasıl Erişir?
İmanın kalıcı olması için sorgulama, tefekkür ve delil şarttır. Tahkiki iman, “neden” sorularına verilen samimi ve ikna edici cevaplarla kurulur.
Kur’an’ı Anlamak
Kur’an sadece okunmak için değil, anlaşılmak için indirildi. Ama bu anlayış, iman gözlüğüyle bakıldığında mümkündür. Ayetlerin içine girmek için bakış açısının değişmesi gerekir.
Sorumluluk
İman, kişiyi sorumluluğa çağırır. Bu çağrıya icabet eden sahabe örneğiyle, amelin imanı nasıl beslediği anlatıldı. Davet yolunun yükünü taşımak, sadece inandığını söylemekle değil; harekete geçmekle mümkündür.
Davetiniz İçin Teşekkürler!
Bu seminerde hep birlikte şunu fark ettik: İnanmak yeterli değildir; iman, insana sorumluluk yükler. Ve bu yükü taşımayan bir kalbin, hakiki anlamda inanmış sayılması mümkün değildir. Rabbimiz bizleri taklitten tahkike, bilgiden amele geçebilen kullarından eylesin…
Bir Sonraki Durağımız Neresi?
Bizi sosyal medya hesaplarımızdan takip etmeyi unutma. Belki bir sonraki durak senin şehrindir…
“Andolsun ki biz sana ağır bir söz vahyedeceğiz. Geceleri kalk ve Rabbini çokça zikret.”
(Müzemmil Suresi, 5–8. Ayetler)