Talha b. Ubeydullah (r.a.) iman ettikten sonra nasıl işkencelere maruz kaldı?

Talha b. Ubeydullah (r.a.) iman ettikten sonra nasıl işkencelere maruz kaldı?

İman etmek bedel istiyordu ve Hz. Talha(r.a.) iman ettiği ilk günden itibaren bu bedeli ödemeye başlamıştı. Mekke’de kaldığı süre boyunca ailesinden, özellikle de o güne kadar şefkat ve merhamet gördüğü annesinden çok çekmişti. Zira o bazen aç bırakılırdı, bazen de günlerce bir yere kilitlenip hapsedilirdi.

Vakıaya şahit olduğu günlerde daha iman halkasına dahil olmamış, ilerleyen dönemlerde bu halkaya dahil olacaklardan Mes’ûd b. Hırâş, Hz. Talha’ya(r.a.) yapılan işkencelerden bir tanesini şöyle anlatır: “Ben Safâ ile Merve arasında dolaşırken kalabalık bir grup insanın bana doğru geldiklerini gördüm. Kenara çekildim ve gelenlerin kimler olduklarını görmek için beklemeye başladım. Baktım ki en önde elleri boynuna bağlanmış bir genç ve arkasında ellerindeki kamçılarla o gence vuran adamlar var. En arkada ise yaşlı bir kadın, o da eli kamçılı adamlara sürekli emirler yağdırıyor, onlara gence sürekli vurmaları için emirler veriyordu. Çok merak ettim, kendi kendime dedim ki: ‘Kim bunlar? Bu genç nasıl bir suç işlemiş ki, böyle bir cezayı hak etmiş olabilir?’ Etraftaki insanlara bu gencin kim olduğunu sorduğumda dediler ki: ‘Bu genç Talha b. Ubeydullah’tır.’ ‘Onu döven, ellerindeki kamçılarla ona kırbaçlar vuran kimlerdir?’ diye sordum. Oradakiler: ‘Bunlar Teymoğulları mensuplarıdır. Yani Talha’nın kardeşleri, amcaları, dayıları ve akrabalarıdır.’ dediler. Bunun üzerine ben de tekrar sordum: ‘Peki şu bağırıp çağıran kadın kimdir?’ Dediler ki: ‘O da, o gencin annesi Sa’be bint Hadramî’dir.’ ‘Peki, ne istiyorlar akrabaları o gençten?’ diye sordum. ‘Talha babalarının dininden yüz çevirip Muhammed’in(s.a.v.) dinine tâbi olmuş. Akrabaları da ona işkence ederek onu yeniden atalarının dinine çevirmeye çalışıyorlar.’ diye cevap verdiler. Ardından bir müddet bu genci takip ettim. Akrabaları ne kadar baskı yaparlarsa yapsınlar o gencin ağzından çıkan cümle şu idi: “İsterseniz beni öldürün ama ben asla dinimden dönmeyeceğim.”

İbnü’l-Esîr, Talha b. Ubeydullah’ın(r.a.) Mekke günlerine ait şöyle bir hatırasını rivayet eder: “Ebû Bekir ile Talha’nın Hz. Muhammed’e(s.a.v.) gelen bu yeni dine iman etmeleri Mekkelileri çılgına çevirmişti. Onlar, bu iki temiz ve saygın tüccarın iman etmelerinden endişeleniyor ve başkalarının da onları görerek bu dine ilgi duymalarından korkuyorlardı. Bunun için de Kureyş’in Aslanı diye anılan ve herkesin ödünü koparacak düzeyde güçlü olan Nevfel b. Huveylid; Talha’nın abisi Osman’ın da yardımı ile Ebû Bekir ile Talha’nın önce ellerini iplerle sıkıca bağlar, sonra da bu iki iman insanını atalarının dinine çevirme adına birbirlerine yüzüstü bağlardı. Saatlerce bu iki insan Mekke’nin sokaklarında bu halde bekletilirdi. Onlar başka iman edenlerin gözünü korkutmak için, ibret olsun diye böyle yaparlardı. İşte o günlerde bir avuç Müslüman, Talha ile Ebû Bekir’i o halde görünce ‘Karneyn’ demişlerdi. İki yakın yani ayrılmaz iki dost anlamındaki bu ifadeyi kullanmışlardı.”   

Bir gün Osman b. Talha yine bu iki seçkin insanı bu şekilde bağladı ve: “Hadi şimdi Allah elinizi çözsün de namaz kılın.” dedi. Sonra da onları bağladığı yerde bırakıp gitti. Bir zaman sonra o yere tekrar gelen Osman b. Talha bu iki sahâbeyi, elleri çözülmüş namaz kılar şekilde gördü. Gördükleri karşısında hayretler içinde kalan Osman b. Talha bu hadiseden kısa bir süre sonra iman etti.  

Yazar : Mehmet Yıldız

BENZER MAKALELER