Hz. Osman (r.a.) Bedir Harbine neden katılmamıştır?

Hz. Osman (r.a.) Bedir Harbine neden katılmamıştır?
HZ. OSMAN ALLAH RESULÜ’NÜN EVİNE KAÇ KEZ DAMAT OLMUŞTUR?
HZ. OSMAN ZİNNUREYN LAKABINI NE ZAMAN ALMIŞTIR?

Efendimiz’in(s.a.v.) yirmi beş yıllık peygamberlik döneminin on üç yılı Mekke’de, on yılı ise Medine’de geçti. Medine’nin ikinci yılında Bedir Harbi yaşandı. Harbin olduğu dönem hanımı Hz. Rukiyye(r.a.) ciddi manada hasta olduğundan Hz. Osman(r.a.) Bedir Harbi’ne katılamadı. Efendimiz(s.a.v.) ona “Ey Osman! Sen hanımına bak, Bedir’e gelme!” dedi. Efendimiz(s.a.v.), Hz. Osman’a(r.a.) Bedir Harbi için bunu söyledi ama buna rağmen onu bizzat Bedir Ashâbı’ndan saydı.  Bedir’de gazilere ne ganimet verilmişse aynı ganimeti Hz. Osman’a(r.a.) da getirdi. Bazı insanlar ise ilerleyen dönemlerde Hz. Osman’ın(r.a.) bu durumunu sebep sunarak insanları fitnelere düşürecekti.

Bedir Harbi bitip Müslümanlar Medine’ye zaferle dönünce sahâbe çok mutlu oldu. Onların habercilerinden Abdullah b. Revâha(r.a.) ve Zeyd b. Hârise(r.a.) bağıra bağıra öldürdükleri müşriklerin isimlerini söylerken Medine’de bir matem havası olduğunu fark ettiler. Meğer hicretin ikinci yılında Allah Resûlü’nün(s.a.v.) biricik kızı, Hz. Osman’ın(r.a.) nadide eşi Hz. Rukiyye(r.a.) annemiz vefat etmiş ve cenaze namazını da Hz. Osman(r.a.) kendisi kıldırmış. Hz. Osman(r.a.) gözyaşlarını tutamamış ve Allah Resûlü(s.a.v.) ona “Ey Osman! Kadere razı ol ağlama!” buyurmuştur. Hz. Osman(r.a.) “Ya Resûlullah(s.a.v.)! Ben ondan ziyade seninle bağım koptuğu için ağlıyorum.” deyince Allah Resûlü(s.a.v.) diğer kızı olan Hz. Ümmü Gülsüm’ü(r.a.) de Hz.Osman(r.a.)  ile evlendirmiştir. Böylelikle Hz. Osman’ı(r.a.) evine ikinci kez damat yapmıştır. Bu yüzden Hz. Osman’a(r.a.) lakap olarak ‘’zinnureyn’’ yani ‘’iki nurlu’’ denilmiştir.

Hz. Osman’ın(r.a.) ikinci hanımı olan Hz. Ümmü Gülsüm(r.a.) annemiz hicretin sekizinci yılında vefat etmiştir. Ardından oğlu Hz. Abdullah(r.a.) da bir horozun gagalaması sonucu vefat edince o günlerde Hz. Osman(r.a.) hüzün üstüne hüzün yaşamıştır. Efendimiz(s.a.v.) ise onu “Eğer kırk tane kızım olsaydı birbiri peşinden hiçbir tane kalmayana kadar onları Osman’la evlendirirdim” (Üsdül-Gâbe, III, 586; Suyutî, tarihul hulefa 165; H.İ.Hasan, Tarihu’l-İslâm, I, 256) cümleleriyle teselli etmiştir.

Yazar : Mehmet Yıldız

BENZER MAKALELER