Bir gün Abdurrahman b. Avf(r.a.) iftar sofrasındayken ağlamaya başlar. Bunun nedenini anlayamayan sahâbeler sorar: “Ne oldu? Niye ağlıyorsun?” Abdurrahman ibni Avf(r.a.): “Mus’ab(r.a.) Mekke’nin en güzeli, en soylusu, en yakışıklısıydı. Biliyor musunuz, Uhud’da şehit olduğunda üstünü örtecek çaput bulamamıştık da oklarla örtmüştük. Hamza(r.a.) vallahi benden hayırlıydı. İçlerinde en güzellerinden biriydi. Hamza(r.a.) ne zorluklar yaşadı da hiçbir zaman böyle sofrayı bulamadı. Ne oldu, dünya bana mı güldü de Allah böyle bir sofrayı bana verdi?” der ve yemeği yemeden o sofradan kalkar gider. (İbn Sa’d,Tabakât, 1:403)
Cemaat Olmanın Önemi
Cemaat Olmanın Önemi Efendimiz(s.a.v.) meclislerle ilgili bir hadisinde şöyle buyuruyor: “Allah’ın(c.c.) yeryüzüne gönderdiği seyyah melekleri vardır. Bir meclis bulunca birbirlerine haber verirler: “Gelin falanca yerde